BEŞİĞİ SALLAYAN DÜNYAYI SALLAR
Beşiği sallayan dünyayı sallar. İlk bakışta fazla abartılmış bir söz gibi geliyor kulağa belki bu söz, fakat öyle değil, hatta çok isabetli bir tespit. Annelerin önemini ve isterlerse neler başarabileceğini tek cümlede özetleyen, etkileyici bir söz.
“Anne” kavramı istisnalardan sıyrılıp da baktığımız zaman genel olarak her zihinde aynı profili canlandırır ; fedakar , güler yüzlü , dayanıklı , sabırlı , evdeki her işin üstesinden gelebilen , çocukları için koşturup duran bir insan modeli canlanır gözümüzde. Son zamanlarda pedagoji uzmanlarının da çokça zikrettiği gibi; “iyi anne” , “kötü anne” yoktur aslında lakin bir yandan da her çocuk sahibi olan “anne” olmuştur diyemeyiz. Daha önce de sözünü ettiğim istisnaları bu noktada bir kenara alıp o şekilde konunun derinliğine inmek istiyorum.
Anneliğin zorlukları ve bu zorluklara sabrın getirilerinden bahsetmek istiyorum. İlk akla gelen dokuz aylık gebelik süreci ya da doğum sürecinin zorluklarından hiç bahsetmiyorum çünkü daha önemli ve çoğunlukla daha zor olan kısımdan söz etmek istiyorum.
Birey yetiştirmek…
Evet iyi bir birey yetiştirmek anneliğin en önemli ve zor kısmıdır. Zor olmasının sebebi tam olarak” anne ” olma bilincini edinememiş olmaktır. Nasıl bir yap-boz’un eksik parçası resmin bütünlüğünü bozuyorsa, anne olma bilincindeki eksiklik de yetiştirilen bireyde karakter bütünlüğünü bozar.
Çocuk yetiştirmek çocuğun giyiminden, temizliğinden, karnının doyurulmasından ibaret değildir. Doğru davranışlarla karakteri oluşturulan çocuk büyüdüğünde sadece kendisi için değil çevresi için ve en önemlisi neslinin kalitesi için çok önemli rol alacaktır. Bu sebep sonuç ilişkisine dayanarak bir milletin temel taşı aile ve ailenin temel taşı annedir. Dünyayı sallayacak güce erişmemiz annelerin elinde ve biz annelere bu güçlerini hissettirmeliyiz.
Cennet anaların ayakları altında evet ama dünya ellerinin üzerinde…